Rus uzman: Türkiye’nin tutumu kamuoyunun görüşünü yansıtıyor ve AB, ABD’nin emrini yerine getiriyor

“Ancak bağımsız bir politika uygulayan Türkiye, Brüksel’in tutumunun tek taraflı ve kabul edilemez olduğunu AB’ye açıkça ortaya koyuyor ve tüm dünyaya gösteriyor. Çünkü Brüksel bu tutumuyla aslında sivillere yönelik şiddeti memnuniyetle karşılıyor. Bu tutum, hak ve özgürlükler için çabalaması gereken bir yapının tutumu olamaz. Avrupa Birliği kendisini insan hakları ve özgürlükler mücadelesinin vücut bulmuş hali olarak konumlandırıyor. Sivillerin, çocukların ve kadınların ölümlerine göz yumduğu ortaya çıktı. AB, onları yalnızca savaş mağdurları ve Hamas militanlarının yok edilmesi sürecinde ikincil zarar olarak görüyor. Bir Hamas militanının yok edilmesi, onu yok etmek için öldürülen 400 masum sivilin öldürülmesiyle bir tutulabilir mi? Avrupa Birliği bunu görmek, duymak, konuşmak istemiyor. Avrupa Birliği bunu görmek, duymak, konuşmak istemiyor. Tam tersine Türkiye bunu yüksek sesle söylüyor. Bundan dolayı fikir ayrılıkları ortaya çıkıyor ve bu da doğaldır. Ankara ile Brüksel arasında Gazze’deki durum ve Filistin-İsrail çatışmasına ilişkin yapılan görüşmede dünya kamuoyu açıkça görülüyor. Türkiye’nin yanında“Yer alır.”

“Bugün Türkiye kendi görüşü olan ve bu görüşünü çok etkili bir şekilde savunan bir ülkedir. Türkiye’nin Filistin-İsrail gerilimine ilişkin tutumu Türk halkının ve liderlerinin ortak duruşudur. İstanbul’da düzenlenen ve bir milyon kişinin bir araya geldiği Filistin’e destek mitingine bu katılım, bu katılımı en yeterli şekilde ortaya koyuyor. Bu son derece önemli bir konudur. AB, uyguladığı ikili standartlarla Ortadoğu’daki tüm kirli işleri İsrail’e emanet eden ABD’nin emirlerini yerine getiriyor. Aksi takdirde ABD bölgedeki nüfuzunu kaybedebilir.”